Sedat - Işılca
Puanım 5/3
Duygu, Ali'm, Köle ve Bekir'in yazarıIşıl'ca
Bir Türk Masalı - Sedat
Aşk...
Ya var olacak hayatında ya da yok.
Ortasında durmayacak…
İlkbahar Duygu'yu anımsatır...
Sonbahar Bekir'i...
Kış gibidir Ali'm sert ve bıçkın...
Yaz beklenir güneş gibi Sedat gibi...
Bir taş daha koy yüreğinin kıyısına Sedat.
Masumiyetine inen her darbeyi bir zırh gibi geçir üzerine. Görmesinler canının yandığını, duymasınlar acıdan kahrolup yitip gittiğini. Geçilmez bir duvar inşa et acılarını harç edip, kimse kıramasın kalbinin çeperini, kimse göremesin içerde saklananı. Geçit vermez bir dağ gibi dur ayakta, amansız bir tufan ol, yangın ol kaderin önünde. Olur da bir gün sızarsa biri o zırhın içine: yağmur ol, güneş ol, yüreğine nefes ol. Aşk ol Sedat.
Bırak dokunsun yaralarına, acılarına merhem olacak canana can ol.
İyiyim ... İyiyiz ... Biz hep iyi oluruz…
Nadir bir yerli yazar okuyucusu olarak Işıl'ı ayrı tutarım. Kitapları özgün olmasa da akıcı dili ile rahatça okumamın yanı sıra hikayeden rahatsızda olsam (bknz Köle) elimden bırakmadan okurum. Bir Türk Masalı Serisi ise her ne kadar konusu çok farklı olmasa da ana karakterleri ile çok severek okuduğum bir seri oldu. Sedat kitabı için çok bekletti yazar hatta arada başka bir kitap çıkarması hayranlarının tepkisine yol açtı. Sanırım bende bu hayal kırıklığından dolayı Kan ve Aşk kitabını henüz okumadım ama Sedat çıkınca mümkün olduğunca listemde üst sıraya koydum.
Bunları neden mi anlatıyorum? Hayal kırıklığımın nedeni anlaşılsın diye! Bu kitap için uzun bir bekleme süresi olunca beklenti çok yükseldi ancak bayılarak okuduğum Bekir ve Ali'm in aksine bu kitapta ki Sedat'ı sevemedim. Sayfalarca okuduğumuz Sado'dan eser yok desem yeridir. Öncelikle çok uzun bir Sado'nun hayatına giriş kısmı var ki bu aslında bir yandan avantajdı yazar için. Kurgu daha enteresan olabilirdi ancak fazla havada ve hayali kalmış. Özellikle de içinde bulunduğumuz coğrafyada her evden en az bir kişinin fiili olarak yaptığı bir hizmetin bu şekilde anlatılması içime sinmedi. Asker, devlet, millet vekili hepsinin bir kabadayının sözünde olması rahatsız ediciydi.
Bu gücü elinde bulunduran kabadayı Sedat'ın ise maymuna dönmüş, cıvık bir aşık olması tamamen afallattı beni. Normalde en fazla 1 hafta sürer bir kitabı okumam (aslında haftada iki). Bu ise 2 haftadır elimde sürünüyor. Olayları biliyor olmamın merakımı azaltması desem Bekir ve Alim içinde geçerliydi bu.
Duygu'nun kayıp olduğu dönemler çok üstünkörü geçilmiş, aynı cümleler tekrarlanmış, sayfalarca neredeyse tek an anlatılmış. Gerçi yazar uzun betimlemeleri severek kullanıyor ama bu sefer abartı geldi.
Sonuçta Sedat'ı çok sevemedim. Okurken sevdiğim kısımları mutlaka oldu tamamen ofsayt değildi ama bu serinin finaline yakıştıramadım.
3) Bekir