Yedi Kız Kardeş - Lucinda Riley
Puanım 5/4
Dünyanın dört bir yanından evlat edinilerek bir araya gelen ve isimlerini yıldızlardan alan yedi kız kardeşin öyküsü…
Kız kardeşlerin en büyüğü ve en güzeli olan Maia D'Aplièse, onları bebekken evlat edinen babalarının yanından ayrılmaya hiç cesaret edememiştir. Bir arkadaşını ziyaret ettiği sırada babasının ani ölüm haberini alır ve bütün acısına rağmen kız kardeşlerini bir araya toplar.
Yaşadıkları şaşkınlığı başka sürprizler de izler. Babaları cenaze töreninin onlar gelmeden düzenlenmesini vasiyet etmiş ve her birine onları evlat edindiği topraklara götürecek gizemli ipuçları bırakmıştır. Parçaları bir araya getiren Maia çok geçmeden kendini Brezilya'da, acılarla dolu yasak bir aşkın izlerini sürerken bulur.
1920'lerde Brezilya sosyetesinin en güzel kızlarından biri olan Izabela Bonifacio, babasının isteği üzerine soylu bir adamla evlenmek üzeredir. Oysaki âşık olmadığı bir erkekle evlenmenin değil, hayatı keşfetmenin hayallerini kurmaktadır.
O sırada Brezilya'nın ünlü Kurtarıcı İsa Heykeli'ni tasarlamaya başlayan aile dostları Heitor da Silva Costa, Paris'e doğru yola çıkacaktır. Izabela kaderine boyun eğmeye razı olmuştur fakat düğünden önce babasından tek bir isteği vardır; da Silva Costa ailesiyle birlikte Avrupa'ya gitmek ve Paris'i görmek… Fakat aşk en yanlış zamanda, en beklenmedik yerde ve en yıkıcı haliyle çıkar karşısına. Genç ve yakışıklı heykeltıraş Laurent Brouilly, Izabela'nın kaderini sonsuza dek değiştirmek üzeredir. İki âşığın yürek burkan hikâyesi ise onlardan seksen yıl sonra haberdar olan Maia'nın geçmişini yavaş yavaş aydınlatmaya başlamıştır.
Yüreğine ihanet etmek ile ailesine ihanet etmek arasında kalan bir kadının, aşkın zaman ve mekân tanımadığını kanıtlayan hüzünlü hikâyesi…
"Baştan çıkarıcı bir hikâyeler labirenti! Destansı bir seri için destansı bir başlangıç…"
-Lancashire Evening Post-
"Aşkla ışıldayan, son derece sürükleyici ve gizemli bir hikâye…"
- Daily Mail-
"Büyüleyici, hüzünlü ve çok katmanlı bir hikâye…"
-Grazia-
"Sizi sayfaların arasına hapsedecek türden bir aşk hikâyesi… İki farklı jenerasyonun yaşadıkları, insana gerçek aşk hayalleri kurduruyor."
-Foreverland: el paraíso para siempre-
"Riley tarihî gerçekleri hayal gücüyle kusursuzca harmanlayarak büyüleyici hikâyeler yaratmayı başarabilen, çok yetenekli bir yazar. Yedi Kız Kardeş Takımyıldızı'ndan yola çıkarak kaleme aldığı bu çarpıcı seri, Kristin Hannah ve Linda Gillard hayranlarını etkisi altına alacak. İsimlerini gökteki yıldızlardan alan kız kardeşlerin hikâyelerini öğrenmek için sabırsızlanacaksınız. -Booklist -
Hakkında çok kararsız kaldığım bir kitap oldu. Hikayenin başından itibaren mitolojiye bağlanacağını düşündüm ancak bu konuda hayal kırıklığına uğradım. Ancak hikaye içinde hikaye olması ile beni kendine bağladı. Isabel'in hikayesine bayıldım. Hüzünlü bir geçmiş zaman aşkı, Paris'in vurdum duymaz sanatçıları ve Brezilya'nın egzotik betimlemesi derken beni benden aldı.
Ancak Maia'nın kendi hikayesi beklentimin altında kaldı. Kötü olduğundan değil, yazarın yanlış yönlendirmesinden olduğunu düşünüyorum. Maia, kızkardeşleri ile birlikte evlat edinilmiş bir genç kadın. Her kardeşin farklı karakteri ve yaşamı olmasına rağmen hepsi onları evlat edinen babalarına resmen tapıyorlar. Bu arada ortada 6 tane kız kardeş var..
Salt Baba'nın kızları dünyanın dört bir yanından toplanmış ve babalarının onlara kurduğu masal gibi bir evde büyümüşler. Ancak hiç biri babaları hakkında ev hayatı dışında bir şey bilmiyor. Babalarının ölümü ile ortaya çıkan sırların açığa kavuşmasını bekledim, bekledim ama yazar hiç oralı olmadı. Kitap bir serinin ilk kitabı ve her kitapta başka bir kardeşin hayatı anlatılacak sanırım.
Belki ilerleyen kitaplarda bazı şeyler açığa kavuşur...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder