Tüm Sırların Sahibi Kız / M.R. Carey
Puanım 5/4
"Elimde Dünyanın Bütün Kötülüklerini Barındıran Bir Kutu Olsaydı Kapağını Azıcık Aralar Ve Seni İçine Sokardım. Sonsuza Dek De Açmazdım."
Her sabah Melanie'nin hücresine askerler giriyor. Biri üzerine silah doğrulturken, diğeri kızı tekerlekli sandalyesine bağlıyor; boyun, kol ve bacak kayışlarını sıkıyor… Ardından diğer çocuklara katılması için Melanie'yi sınıfa götürüyorlar. Ve bu her sabah böyle devam ediyor.
Ta ki bir numaralı denek, Doktor Caldwell'in laboratuvarına çağrılana dek…
Ve işte o gün, Pandora'nın ölü çocuklarının yeniden doğduğu gün olacak.
"Distopyaya deha dolu ve yaratıcı bir nefes daha katıldı."
-Kirkus-
"Orijinal, gerilim dolu ve çok güçlü bir roman."
-The Guardian-
"Ürkütücü, hızlı tempolu bir roman ama insanın kalbini ısıtan bir yanı da var."
-Marie Claire-
"İnsanı şaşkınlığa uğratıyor. Son sayfasına kadar ne olacağını merak etmekten kendimi alamadım. İnsan olmanın ne demek olduğunu sorguladım. Mükemmel."
-Naomi Alderman-
"Mükemmel bir sonla taçlandırılmış, sürükleyici bir roman."
-Samantha Shannon-
"Şoke edici sonuyla tam bir şaheser."
-Fabulous Sun Magazine-
"Hem duygu hem de gerilim dolu harika bir roman."
-Mindfood-
"Bu yıl yalnızca bir kitap okuyacaksanız bunu okuyun."
-Martina Cole-
'The girl with all gifts' filminin vizyona girmesi ile ilgimi çeken bu kitabı oldukça beğendim. Distopyalara ayrı bir tutkum olduğu malumunuz, bu kitapta umarım seri olmaması ile bu alanda yazılmış gayet başarılı bir kurgu. Hikaye akıcı olmasına rağmen özellikle Dr. Caldwell'in anlattığı kısımları okurken sıkıldım. Fazla teknik detaya girmiş bana göre.. Onun dışında beş farklı anlatıcı olmasına rağmen ana karakter Melanie!
Melanie karakterini çok sevdim. İnsanlığın neredeyse sonunu getiren bir virüs ile tüm insanlar acıkmışa dönüşüyor. Bir çeşit zombie oluyorlar. Düşünemeyeni konuşamayan sadece beslenen bu yaratıkları avlarken bir gün bazı çocukların farklı davrandığını fark ediyorlar. Virüsün tedavisini ya da aşısını arayan bilim kadını Caldwell kurduğu üste bu çocukları incelemeye başlıyor.
Kendisinin bir acıkmış olduğunun farkında olmayan Melanie ise okul sonrası büyük şehire taşınmayı hayal eden bir kız. Denek olarak beyninin incelenmesi yapılacakken üssün uğradığı saldırı ile değişen şartlar ve rollerle hayatta kalma öykülerine bayıldım. İnsanlığın bitişi, şehirlerin boşalması ve medeni insanlar ile vahşi insanlar arasında ki savaşlar enteresan düşünülmüş.
Sevemediğim karakter Dr. Caldwell'i aslında hikayenin sonlarında anlamaya başladım ancak bu yinede ona sempati beslememi sağlamadı. Kimbilir belki de herkesin bilime kendini adayamama nedeni vardır. Sonuçta tüm insanlık için fedakarlıklar yapılabilir ancak fedakarlığı yapan sen değilken bunun etikliğinin ya da uygunluğunun kararını kim verebilir ki?
Ben kitabı okumadan önce filmi ya da fragmanını izlemedim ve hiç bir beklentim yoktu. Sanırım bu yüzden de beğendim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder