Geri Dönüş - Jennifer L. Armentrout
Puanım 5/4
Tarih bir kez daha tekerrür etme cüretini gösteriyor.
Seth'in hayatını tanrılara adamasının üzerinden bir yıl geçti. Ve şimdiye kadar, tanrıların ona verdiği görevler hep şiddetli ve kanlı oldu. Bu durum Seth için sorun değildi. Kan ve şiddete alışıktı.
Ancak şimdi Apollo'nun onun için başka bir planı var. Ellerini ve başka bir uzvunu uzak tutmak kaydıyla muhafız rolünü üstlenmek zorunda. Ve kendini dizginleme konusunda gerçekten başarısız biri olduğundan, bu görev onun şimdiye kadarki en zor görevi olabilir.
Josie'nin bu inanılmaz seksi adamın ne olabileceğiyle ilgili hiçbir fikri yok. Ama büyük olasılıkla evden ayrıldıktan sonra başlayan yeni hayatı, Olympos büyüklüğünde bir blenderin içine atılıp püre haline gelmek üzere. Josie ya delirecek ya da antik bir mitin içinden fırlamış bir kâbus onu ele geçirmek için fırsat kollayacak. Daha da kötüsü, altın rengi gözlü, sır saklayan Seth ile arasında oluşan beklenmedik çekim bunların hepsinden daha tehlikeli olabilir.
Melez Sözleşmeleri serisinin devamı olarak düşünülebileceği gibi tamamen bağımsız olarak başlanabilecek bir seri.. Kitabı okurken Melez Sözleşmeleri'ni tamamen unutmuş olduğumu fark ettim. Yazarın kitapları ne kadar akıcı olup soluksuz okunsa da çabuk unutuyorum. Bunda içsel gevezeliklerin haddinden fazla olması etken muhtemelen.
Yazarı tanıyanların bileceği üzere, yazar seksi sohbetler ve düşünceler yazmayı seviyor ancak kitaplarına erotik diyemeyiz. Yine fantastik bir kitapta sırıtmayacak seviyede yazmış yazmasına ama beni rahatsız eden düşüncelerinde çok fazla yer vermesi ve kendini tekrar etmesiydi. (Seth'in kaslı uzun seksi bacaklarını her görüşünde aynı şeyi düşünmesi ve koca paragraf olması okurken konudan kopmamı sağladı.)
Onun dışında kitabı, hikayeyi, kurguyu sevdim. Josie'nin Alex'e çok fazla benzemesi olumsuzluk olabilirdi ancak tecrübesiz olması Alex'le ikisini ayırıyor. Uyanan güçleri ile yazarın bu ayrıma ilerleyen kitaplarda dikkat etmesi gerekiyor bence. Josie, sıradan bir insan olarak büyümüş bir yarı tanrı olarak çok cesurdu. Hazır cevaplığı ve insan zaafı olarak görülen merhametini sevidm. Seth'e gelirsek, bildiğimiz uyuzluklarının bu hikayede törpülenmesi güzeldi.
Titanlar ise öyle baş belası ki Tanrılar yanlarında sevimli bebekler gibi kalıyor. Bu serinin en sevdiğim yanı şüphesiz her yerde bir Tanrı ile karşılaşma ihtimali.. Süpermarket, yatak odası, hatta Apollo için duş bile olabilir. Dialogları eğlenceli ama iç sesi fazla yoğun.. İlerleyen kitaplarda aksiyonu daha bol hikayeler okuyacağımızı ümit ediyorum.
Kitabı alsam mı almasam mı diye kitap yorumu okurken spoiler yedim. Sanırım deneyimli bi blogger değilsiniz, daha sonraki yorumlarınızda spoiler uyarısı koymanızı tavsiye ederim
YanıtlaSilSelamlar,
SilÖncelikle yorumunuz için teşekkür ederim. Hayır deneyimli bir blogger değilim. Hatta muhtemelen blogger olarak sınıflandırılamayadabilirim. Hatta bu blog olayı sırf bu spoiler kısmı yüzünden yorumları mı kısıtladığı için sıkıcı gelmeye başladı. Öncelikle klasik çok okunan bloglarla aramda ciddi bir fark var ki o da kitaplar konusunda hiç bir yerden destek almamam. Dolayısıyla bu kadar emek verdiğim bir mecra da hazır okuyorken yorumlarımı da yazıyorum bunun amacını da daha önce bir yorumumda belirtmiştim. Kendimi tekrar olmasın.. Spoiler kısmına gelirsek kitapla ilgili yazdığım herşey ilk 15 sayfada geçiyor, karakterleri ise hemen çözüyorsunuz, yazar bu konuda çok ketum değil ya da karakter oynaması çok yapmıyor. Kitabı almayı düşünüyorsanız zaten çoktan almışsınızdır. Ben bir okuyucu olarak hiç bir kitabı hakkında yorumları okuyarak almıyorum. Size de tavsiyem okuyacağınız kitapları başka insanların zevklerine göre seçmemeniz..