Puanım 5/4
Mavi kelebeklerin hikâyesini bilir misiniz?
Mavi kelebekleri her yerde göremezsiniz. Oldukça nadir görülürler. Sabah uyandığınızda, "Bugün mavi kelebekleri görmeye gidiyorum," diyemezsiniz. Siz onları değil, onlar sizi bulur.
Efsaneye göre bu kelebekler, değişimin habercisidir. Olur da gün doğumunda yolunuzu bir mavi kelebek keserse, bilin ki artık hayatınız eskisi gibi olmayacaktır. Ne hayatınız ne kaderiniz ne şansınız...
Artık bildiklerinizi unutun. Belki bambaşka biri girer hayatınıza. Belki bambaşka bir yerde uyanırsınız. Ya da ilk kez adımınızı attığınız bir yerde kendinizi hiç olmadığınız kadar huzurlu ve evinizde hissedersiniz.
Kaybolurken bulunursunuz. Geldiğinizi sanarken gittiğinizi görürsünüz. Hayata başka bakarsınız mavi bir kelebek kanat çırptığında, çünkü size başka bakıyordur artık hayat.
Sarah Jio'nun yeni kitabını duyunca mest oluyorum. Bu kitabın başında özellikle türk okurlarına hitaben önsöz yazması beni mest etti. Geçen yılda kitap fuarına imza için gelmişti. Bu kadar sevilerek okunan yazarların bizler için bir cümle yazmayı düşünmeleri ve farkında olmalarını çok seviyorum. Benzer bir davranışta son kitabında Adam Fawer'da bulunmuştu. Gerçi onu henüz okuyamadım.
Kitaba gelirsek, Kelebek Adası kitabı yazarın özellikle son iki kitabına göre bir tık havada kalmış gibi geldi bana. Öncelikle kitap kısa olmuş. Hemen bitti ki bunda yazarın kaleminin akıcı olması ve hikayeyi güzel yakalamış olması da etken tabii. Hikayeye yıllar önce balayında kaybolan gelin hikayesini duyarak başlamış ve bunu Bermuda Şeytan Üçgeni'nin bulunduğu kısımla bağlayarak efsanelere kendince bir eklemede bulunmuş. Kitap okumaya başladığım ilk yıllarda bu bölge ile ilgili uzaylıları barındıran bir teori okumuştum ama bu versiyonunu daha çok sevdim. Daha romantik olduğu kesin!
Bermuda Adasında tura katılacaklarken Charlotte bir şekilde tekneye yalnız biniyor ve hikaye teknenin kaza yapması ve Charlotte ile gizemli ve aksi Gray'in denizde yalnız mahsur kalmaları ile başlıyor. Birbirlerini hiç tanımayan bu iki kişi günlerce bir botta sonra da aylarca haritada bile görünmeyen bir adada mahsur kalıyorlar. Ne kadar yakınlaşsalar da aralarında ki sırlar sayesinde aslında yabancı kalıyorlar. Aşkı, sevgiyi, ihaneti ve dostlukları çok güzel toparlamış yazar.
Düştükleri ada ile ilgili yazarın anlatımı bana biraz Lost'u hatırlattı ana neyse ki arafta değiller.. Biraz fantastik unsurlarda bulunduran bu kitabı sevdim ama dediğim gibi bir tık havada kalmış iyi bağlanamamış gibi geldi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder