Görgü ve Casusluk Okulu - Gail Carriger
Puanım 5/5
On dört yaşındaki Sophronia, annesinin sabrını zorlamaktadır.
Sophronia görgü kuralları yerine saat sökmek ve ağaçlara tırmanmakla ilgilenirken ailesinin en büyük korkularından biri, kızlarının misafirlerin karşısında o korkunç reveransını yapmasıdır ve Bayan Temminnick kızının bir hanımefendi olmasını çok istemektedir. Bu yüzden onu Matmazel Geraldine'in Seçkin Genç Hanımlar İçin Görgü Okulu'na gönderir.
Ancak Sophronia çok geçmeden bu okulun, annesinin umduğu gibi bir yer olmadığını anlar. Okuldaki genç hanımlar, görgü kurallarından fazlasını öğrenmektedir. Dans, kıyafet seçimi ve görgü kurallarının yanı sıra suikast, aldatma ve casusluk dersleri de verilmektedir; tabii olabilecek en kibar şekilde.
Sophronia ve arkadaşlarını heyecanlı bir ilk eğitim yılı beklemektedir..
"Her sayfası, insana kahkaha attıran zekice diyaloglarla dolu."-Publishers Weekly-
"Carriger'ın genç yetişkin dalındaki ilk romanı Victoria Dönemi paranormal steampunk'ı ve cesur kadın kahramanlarını harmanlayarak yeni bir okur kitlesine taşıyor. Döneme has casusluk yöntemleri, zekâ dolu diyaloglar, komik anlar ve bir gemi dolusu tuhaf ama ilginç karakter de cabası." -Booklist-
"Carriger'ın yarattığı kahraman tüm kadın okurlara rol model olacak kadar güçlü ve bağımsız. Kibar hanımefendi ve beyefendiler, zeplinler, robotlar, kurtadamlar ve vampirlerle buluşuyor, bu steampunk macerada okurları kendilerine çekiyor."-School Library Journal-
"Casusluk ve okul maceralarını harmanlayan Carriger, genç okurlarını paranormal steampunk'ın zekâ ve aksiyonla buluştuğu bir dünyaya davet ediyor." -Horn Book-
Çocuk kitabı olmasına rağmen çok severek okudum. Viktorya Dönemi'nin ağdalı konuşma tarzı, şeytani kötücül beyefendiler ve casus hanımefendilerin maceraları çok çekiciydi. Okulda matematik dersini sadece 5 kişiyi kaç kg kuzu eti ile zehirleyebileceğin gibi en hayati detaylar için öğretmelerine bayıldım.
Elbiseyi kırıştırmadan yuvarlanmak, uygun elbiseler ve şıklıkla bıçak fırlatmak gibi konular çok çekiciydi. Kurtadam, vampir ve mekahayvanlar ile çok çeşitli bir karakter yapısına sahip bir kurgu olmuş.
Taşra'nın ileri gelen ailelerinden birinin kızı olan Sophronia, ablalarının aksine ne reverans yapabiliyor ne de modayı takip ediyor. Asansör kayışına tırmanmak, saatleri bozmak gibi daha heyecanlı işlerin peşinde.. Annesinin kendisinden bıkması ile kendisini Görgü Okulu yolunda bulan Sophronia, daha okula varamadan karşılaştığı tehlikeler ve atıldığı maceralarla, yeni okuluna bayılıyor.
Öğretmenlerden, derslere her satırını keyifle okudum.. Çok eğlendim ve çok güldüm. Yaşları küçük olan karakterlerin zekalarına ve dialoglarına hayran kaldım. Vıcık vıcık aşkla sulanmamış olması ise paha biçilemez bir okuma zevki verdi.