Başmeleğin Gözdesi - Nalini Singh
Puanım 5/4
Nalini Singh, meleklerin hüküm sürdüğü, vampirlerin onların sadık hizmetkârları olduğu ve en büyük bedeli masumların ödediği nefes kesici dünyaya geri dönüyor.Vampir avcısı Elena Deveraux ve sevgilisi, ölümcül Başmelek Raphael New York'a geri döndüklerinde yeni bir tehlikeyle karşı karşıya kalmışlardı... Bir okula saldıran vampirin geride bıraktığı manzara tamamen dehşet vericiydi; ve bu daha bir başlangıçtı. Kana susamış vampirlerin sayısı bir bir artarken şehrin sokakları kana bulanmıştı. Daha da kötüsü Raphael'in kendisi de yavaş yavaş kontrolünü kaybetmeye başlamıştı; gökyüzünü açıklanamayan kara bulutlar kaplamış, yeryüzü sarılmıştı.
Kehânet ürkütücü bir şekilde gerçekleşiyordu: Hain ve kadim bir ölümsüz diriliyordu. Vahşi rüzgârlar onun adını fısıldıyordu: Caliane. O, oğlu Raphael için geri dönmüştü. Bunun için yolunun üzerinde ne varsa yok etmeye hazırdı, ve yolunun üzerinde tek birisi vardı: Elena, oğlunun yok edilmesi gereken gözdesi...
"Eğer aranızda hâlâ başmeleklerin ve ölümlülerin bu muhteşem dünyasıyla tanışmamış olanlar varsa, yaptığınız her şeyi bırakıp en yakın kitapçıya koşun: Raphael sizi bekliyor." -Supernatural Snark-
"Başmeleğin Gözdesi şehir fantazyası ve romans karışımlarından biri, ve bu türün sevenlerine şiddetle tavsiye edilir. Muhteşem!" -Supernatural Snark-
"Bu seri okuru yakalıyor ve bitirdikten sonra bile etkisinden kurtulamıyorsunuz. Buradaki eleştirmenler olarak en iyi paranormal serilerden biri olduğunu düşünüyoruz." -The Book Reading Gals-
Serinin üçüncü kitabını da bitirmenin huzuru içindeyim. Öncelikle kitapların çıkış hızı beni çok memnun ediyor. Bu konuda yabancı yayınlarına kocaman bir teşekkür.. Melekler ve Vampirlerin insanlarla bir arada yaşadığı bu fantastik dünyayı çok seviyorum. Her ne kadar bazı boşlukları olsa da.. Serinin ilk kitabının yorumunda buna değinmiş ancak sonra yazarın ilk kitabı olduğunu fark edince şans vermeye karar vermiştim. Ve her kitapla birlikte yazarın kalemini güçlendirdiğini memnuniyetle fark ediyorum.
Hikayemize gelirsek, Elena Raphael'in sevgilisi değil eşi ki bu asla kırılamayacak bir bağ. Her iki karakterde çok güçlü olduğundan dolayı ilişkilerinde kimin yumuşayacağını merak etmiştim. Sevinerek söylüyorum ki henüz öyle bir karakter devşirmesi yaşamadık. Ortak noktayı bulma çalışmaları ve birbirlerini oldukları gibi kabullenmenin zorluğunu yansıtmalarını sevdim.
Şehir, yine kan gölüne dönüyor ancak bu sefer kimin yaptığı konusunda fikirleri olsa da ortada boşluklarda var. Her iki karakterde kendi geçmişleri ile olan kavgalarını ve kabullenme aşamalarını birlikte yaşadı. Devam kitaplarında da geçmişleri önemini sürdürecek sanırım. Elena'nın babası tam bir iki yüzlü her zaman ki gibi ancak ailesi ile kardeşinin durumu nedeni ile Elena daha sık görüşüyor ve onlar hakkında yeni fikirler ediniyoruz.
Bir de melek çocuklardan bahsetmişken Elena ile Raphael'in çocuğu olsa nasıl olur? Bu paranoyak Başmelek onları korumak için neler yapar merak ettim. Meleklerin arasında favorim hala İlium..
Caliane hakkında henüz bir fikir edinemedim ancak sırada ki tehdidin o olacağını sanmıyorum.Kurgunun gidiş yönünü çok sevdim ve sonra ki kitabı merakla bekliyorum.
Lonca Avcısı Serisi
1) Meleklerin Kanı
2) Başmeleğin Öpücüğü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder