2016/04/13

Küçük Arı Kitap Yorumum


Küçük Arı - Chris Cleave
Puanım 5/5

Size bu kitapta ne olduğunu anlatmak istemiyoruz; çünkü gerçekten çok özel bir hikâye ve biz onu bozmak istemiyoruz. 

Yine de bu kitabı almanıza yetecek kadar bilmeniz gerektiğinden, sadece şu kadarını söyleyelim: 

Bu, yaşamları kaçınılmaz bir şekilde çarpışan iki kadının hikâyesidir. Ve biri korkunç bir seçim yapmak zorundadır. 

İki yıl sonra tekrar karşılaşırlar ve hikâye burada başlar... 

Bu kitabı okuduğunuzda herkese anlatmak isteyeceksiniz. Bunu yaptığınızda, lütfen, neler olduğunu anlatmayın; çünkü bütün büyü, olayların akışında...


“Dokuz parmaklı bir kadın, kostümünü hiç terk etmeyen bir süper kahraman, kimlik buhranında aklını yitiren bir adam ve Nijeryalı bir göçmen; Küçük Arı.”

Küçük Arı, okuduktan yıllar sonra bile ismini duyduğunuzda tüylerinizin ürpereceği kadar yoğun duygusal geçişleri olan, çok güzel bir kitap. Yazar hikayenin büyüsü bozulmaması için arka kapak yazısında neredeyse hiç bahsetmemiş. Ben hikayeyi detaya girmeden biraz anlatacağım. Spoiler yemeden okumak isterseniz sonrasını es geçmenizi tavsiye ederim.

İngiltere'li olan gazeteci çift Sarah ve Andrew, tatile Nijerya'ya giderler. Bir akşam otelden, plajda yürüyüş yapmak için ayrıldıklarında, kendilerine yardım etmelerini isteyen küçük bir kız ve ablası ile karşılaşırlar. Kötü adamlar, Küçük Arı ve ablası için gelmiştir. Yardım etmelerinin bedeli bir parmaktır.

Andrew, parmağının kesilmesine izin veremez ancak Sarah gözünü bile kırpmadan parmağını verir. Kötü adamlar her iki kızı da uzağa götürür. Çift her ikisininde öldüğünü düşünür, ancak Küçük Arı serbest kalırken, bedeli ödenmeyen ablasını canice öldürürler. Bundan iki yıl sonra, Küçük Arı İngiltere'ye kaçak olarak gider...

Bu olayın ardından ağır bir buhrana giren Andrew ile Sarah'ın ilişkisi içinden çıkılmaz bir haldedir. Küçük oğulları onları ayakta tutan tek kuvvettir. Bir sabah Küçük Arı'dan telefon alan Andrew, aklının ona oyunlar oynadığını sanır ve işler geri dönülemez noktaya varır.

Bu hikayede iki kadının, hayatta kalma mücadelesini, Nijerya'da yaşayan insanların maruz kaldıkları şiddeti, kaçak göçmenlerin, göçmen hapishanelerinde karşılaştıkları kötülükleri ve başına ne gelirse gelsin hayat enerjisini yitirmeyen, Küçük Arı'nın maceralarını okuyacaksınız. Baştan uyarayım bu mutlu sonla biten bir hikaye değil. Ama çok güzel bir hikaye..

Küçük Arı karakterini, saflığını, olaylar karşısında ki gücünü çok sevdim. Sarah karakterine ise bayıldım. Hikaye her ikisinin bakış açısı ile anlatılıyor.

Alıntılar

Sizin ülkenizdeki küçük kızlar, çamaşır makinesi ile buzdolabının arasındaki boşluğa gizlenip, etraflarının yeşil yılanlar ve maymunlarla sarılı olduğu bir ormanda olduklarını hayal ederler. Ben ve ablam, yeşil yılanlar ve maymunlarla dolu ormanda bir boşluğa gizlenip, çamaşır makinemiz ve buzdolabının olduğunu hayal ederdik. Siz makineler dünyasında yaşıyorsunuz ve kalbi çarpan şeyleri düşünüp duruyorsunuz. Biz makineleri düşlüyoruz çünkü çarpan kalplerin bizi terk ettiğini gördük.

Çoğu zaman Afrikalı bir kız olacağıma madeni bir ingiliz sterlini olmayı isterim. Herkes geldiğimi görmekten mutlu olurdu. Belki bir hafta sonu sizi ziyarete gelirdim; sonra, çok kararsız olduğum için, köşedeki dükkanda duran adama giderdim; ama siz o sırada tarçınlı kurabiye yiyip, soğuk kutu kolanızı içmekte olduğunuz için buna üzülmez ve bir daha beni hiç düşünmezdiniz.

Bir yara izinin asla çirkin olmadığı konusunda bana katılmanızı rica ediyorum. Yara izini yapanlar bunun aksini düşünmenizi isterler. Ama siz ve ben, onlara kafa tutma konusunda bir anlaşma yapmalıyız. Bütün yara izlerini bir güzellik olarak görmeliyiz. Tamam mı? Bu bizim sırrımız olsun. Çünkü, tecrübelerime dayanarak söylüyorum, ölürken yara izi olmaz. Yara izi 'Ben kurtuldum' demektir.

Barış, insanların birbirlerine gerçek adlarını söyleyebildikleri bir zamandır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Online Okuyucular;