Ada Sırlar Çözülüyor - Lynne Matson
Puanım 5/5
Nil Adası'nda kurallar belliydi. Kaçmak için 365 gününüz vardı… yoksa ölürdünüz.
Rives artık Nil Adası'nın tartışmasız lideriydi, ancak Köy'ü bir arada tutmak her zamankinden daha güçtü. Yağmacılar artık daha cesur, hayvanlar daha saldırgandı.
Yeni gelenler Köy'deki dengeleri sarsmış, Arama sistemini tehlikeye atmış ve Rives'ın Nil hakkında bildiği her şeyi sorgulamasına neden olmuşlardı. Geçmişi sırlarla dolu Skye da adaya yeni gelenler arasındaydı ve tıpkı Rives gibi, Nil'i çözmeye çalışıyordu.
"Nil Adası'na geri dönmek için sabırsızlanan okurlar için sürükleyici, gerilim dolu bir hediye."
-Kirkus Review-
"Serinin hayranlarının kaçırmaması gereken bir devam kitabı."
-School Library Journal-
"Güçlü anlatımıyla harika bir macera."
-Voya (Starred Review - bunu başında yıldızla koyabiliriz.) -
"Matson'ın detaylar için gösterdiği özen ve güçlü karakterleri sayesinde, elinizden bırakamadığınız bu hikâye korku, macera, doğal güzellikler ve aşkla harmanlanmış."
-Publishers Weekly-
Serinin ikinci kitabını da ilkinin ardından aynı hızla okudum. Her ne kadar ada sakinleri şimdilik yırtmış olsa da, seri üç kitaptan oluşuyor. Üçüncü kitapta aynı karakterler mi olur yoksa yeni karakterler mi eklenir derken, orijinal kitabın arka kapak yazısına göre, Skye'ın ada ile kurduğu bağ sonucu, dönmek zorunda kalıyor. Neyse üçüncü kitaba uçmadan, ikinci kitap yorumumu yapıyım.
İlk kitapta son dakikada kurtulan kahramanlarımız Charley ve Thad bu kitapta maalesef çok az bir yere sahip ancak sevdiğimiz diğer Ada karakterleri mevcut.
Rives, Thad'den aldığı liderliğin hakkını vermeye çalışırken, bir yandan da kafasında kurduğu Ada'nın sesleri ile boğuşuyor. Dövmeli ve kesinlikle köydeki çocuklar gibi olmayan ve Ada hakkında onlardan daha fazla bilgiye sahip bir çocuğun peşine düşüyor.
Skye ise, babasının Ada takıntısını anlamak üzere amcasının günlüğünü okuyor ve Ada'yı bulmak için yola çıkıyorlar. Eğer bulurlarsa Ada'ya girme şansı olanın kendisi olacağını ve yaşından dolayı babasının yapamayacağını biliyor ve hayatı boyunca aldığı eğitimler sayesinde hayatta kalabileceğine inanıyor. Tabii Ada gerçekten varsa.. Kendi seçimi sonucu girdiği Nil'den hep birlikte kaçış yolunu ararken, kendilerini ve aşkı keşfedecekleri, müthiş bir serüven olmuş. Bayıldım..
Ada'da bir denge olduğu kesin, genelde kötülük hemen cezasını buluyor ama iyilik her zaman iyilikle karşılanmayabiliyor. Ada'nın varlığını biraz mistik biraz da bilimsel temellere oturtmuş yazar.. O Ada'nın beyninde olduğu hissi ve anlamaya çalışma ve Ada ile içinden bağ kurmaları, nefes alan bir tuzak yuvasını andırıyor. Öyle ki aksiyon neredeyse hiç hız kesmiyor. Yazar parlak hayal gücünü keskin kalemi ile birleştirmiş. Anlatımını da çevirisini de çok sevdim. Orta halli geçiş niteliği taşıyan serilerin ikinci kitaplarına inat, ilk kitaptan çok daha güzel bir devam kitabı olmuş.
Alıntılar
"Kork. Ada bir sebepten ötürü seni buraya getirdi. Belki seni tutmak için, belki değil. Belki de amcandan ötürü; onun yaptığı ya da yapmadığı bir şeyden ötürü. Buranın hafızası geniş maalesef. Sakın gardım indirme.'
Ada beni seçmedi. Ben adayı seçtim. Ama yine de korkuyordum.
"Dikkatli ol, Skye. Ve ne dilediğine dikkat et. Sahip olabilirsin ve hiç sandığın gibi çıkmayabilir."
"Ada sadece hayatta kalacak kadar güçlü olanları sınar, insanları buraya ölmeleri için getirmez. Hepimiz metaliz, güçlüyüz ama bükülebilir, ateşte şekillenebiliriz. Ortamız budur. Ada kimin yanacağını seçmez."
"Adanın ateşi sana dokundu. İçinde yanıyor. Seni tüketmesine izin verme."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder