2016/05/31

Minnettar Kitap Yorumum


Minnettar - Amy A. Bartol
Puanım 5/5
Öngörü serisinde heyecan giderek artıyor. Serinin üçüncü kitabında, Evie'nin kâbusları yavaş yavaş gerçekleşiyor, çevresindeki tehlike çemberi giderek daralıyor… 

Evie gerçekten yalnız kaldığında bir anlığına keder içinde başını öne eğdi. Söylendiği gibi idamına doğru gidiyormuş gibi hissediyordu. İlerlemeye devam ettiğinde taştan bir duvarın üzerinden atlayıp beyaz kır havuçlarıyla bezenmiş bir tarladan geçti. 


Kâbuslarında gördüğü yel değirmenlerini geçerken kollarındaki tüyler diken diken olmuştu. Fakat tarla, öngörüsündeki sıcağın aksine hoş kokuyordu. Tepeden aşağı, orada olduğunu bildiği kireç badanalı evin ilerisine baktı. Kilise, ahşap duvarlarıyla göğe uzanan kuleleri yüzünden karanlık ve kasvetli görünüyordu. Çatının üstüne gizemli kara bulutlar toplanmıştı, sanki cennet ona yolu gösteriyordu. 

Kâbuslarla gerçeklerin giderek birbirine karıştığı bu dünya da Evie gerçekten yolunu bulabilecek miydi? 


Öngörü serisinin ilk iki kitabını çok sevmiştim ama zaman geçtikçe konuları unutuyorum. O yüzden serileri aralıklı okumayı sevmiyorum. İlk etapta ısınma süresi bu kitap için hızlı oldu. Bu serinin konusu çok özgün değil ancak yeraltı yaratıkları çok çeşitli.. O yüzden her kitapta yeni yaratıklarla karşılaşıyoruz ama bunlar hep kötü yaratıklar tabii ki.. Yazarın kurgu gücü tartışılmaz.

Üçüncü kitapta Evie'nin koruma içgüdüsü beni sinir etti. Gerçi ikincisinde de bu yüzden gelişen konular okumuştuk. Bir yandan kendi gücüne güvenmiyor diğer yandan yüzlerce yıllık meleklerin gücünden şüphe ediyor. Gerçi her şeyin dışında bırakılmak benimde hoşuma gitmezdi. 

Yazar bu kurguyu tasarlarken, Evie'nin seveceği bu kadar erkek karakter oluşturmuş. Hepsininde kendine göre artıları var. Reed forever olmasına rağmen, neden gece evi gibi bir kaç erkek arkadaşı olabilecek bir kurgu tasarlamadığını merak ettim. Evie, çevresinde ki her erkeğe yükseliyor çünkü.. 

Bunlar okurken beynimde dönüp durdu ama yine aksiyonu bol ve akıp giden bir kitap olmasını sevdim. Melezler Evie ve Russell giderek güçleniyor ve evrimleri tamamlanınca neredeyse durdurulamaz boyuta gelecekler bu çok bariz. Yeni güçlerini sevdim. Ancak son iki kitapta Evie, Reed'den çok Brennus'la vakit geçirdi. Bu da Gagcanachlara olan sempatimi arttırdı. Vampirlere aşina olan bizler için çokta ürkünç bir tür değil. 

Yine diğer bir konu ise Evie'nin babası hakkındaydı. Sanırım dördüncü kitapta babası ve Evie'nin görevi hakkında daha fazla sırlar ortaya çıkacaktır. Gagcanachlarla yaşadığı şato betimlemesi de güzeldi bence.. Onlarla zaman geçirdikçe ben bile geri dönmek istemeyeceğini düşündüm. Yani sıradan avlanan bir melez olmaktansa Kraliçe olmayı tercih ederim. Bu arada Brennus son yaptığı hareketle sevgisini kanıtladı bence..

Diğer Kitapları;
1) Kaçınılmaz
2) Sezgi













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Online Okuyucular;