Evernight Akademisi / Sonsuz Gece
Claudia Gray
Puanım 5/4
Bianca'nın hayatı hiç de istediği gibi değildir. Gotik ve ürpertici Evernight Akademisi'nin öğrencileri güzel, zeki, hatta neredeyse yırtıcıdır ama Bianca onlardan biri olmadığının farkındadır.
Yakışıklı ve gizemli Lucas'la tanıştığında ise genç adam ona dikkatli olması gerektiğini söyler: Bianca kalbini ona kaptırmamalıdır. Bu uyarıya rağmen aralarındaki güçlü çekime karşı koyamayan genç kız, Lucas'la birlikte olabilmek için her riski göze almaya hazırdır.
Onları ayırmak ve Bianca'ya inandığı her şeyi sorgulatmak için fırsat kollayan karanlık güçler, bu aşka engel olabilecek midir?
"Romeo ve Juliet tarzında işlenmiş gençlik aşkı ve asırlardır süren düşmanlıkla örülü, birinci sınıf, güçlü bir roman."
-Romantic Times Book Reviews-
"Okurlar, Evernight Akademisi ve öğrencileri hakkında yeni şeyler öğrenmek için sabırsızlanacak."
-Kliatt-
"Gray'in tarzı okuru daha ilk sayfada yakalıyor ve beklenmedik gelişmelerle iyice kendine çekiyor. Kitabın yoruma açık sonuysa bir sonraki kitabın heyecanla beklenmesini sağlıyor. Vampir hikâyelerini sevenler kaçırmasın."
-School Library Journal-
"Romantik öykülere, yatılı okullara ve vampirli maceralara meraklı genç okurlar ustaca yazılmış bu romana bayılacak."
-Children's Literature-
2014 yılında yayınlanmış olan serinin ilk kitabı Sonsuz Gece'yi yeni okuma fırsatım oldu. Vampir serilerinin artan yoğunluğunda kendimi sadece vampirlere kaptırmamak ve okuma çeşitliliğimi korumak adına bazı serileri pas geçmiş devam kitaplarını beklemiştim. Seri beş kitaptan oluşuyor ve bu yıl dördüncüsü yayınlandı. Son kitabı BALTHAZAR henüz çevrilmemiş.
Hikayenin kurgusu çok şaşırtıcı değil en azından benim gibi çok sayıda vampir kurgusu okuyan okurlar için biraz basit bile kalmış derdim ama arada ki orijinallikler bu farkı kapatıyor. Kitap inanılmaz akıcı sürekli bir sonraki sayfayı bekleyerek okudum. Zaten kısa olduğu için hemen bitti. Konusunu anlatırken biraz spoiler vereceğim o yüzden bundan sonrasında rahatsız olacak olanlar dikkat etmeliler.
Bianca 16 yaşında bir kız, ebeveynlerinin öğretmen oldukları Karanlıklar Akademisinde okumak zorunda ancak buranın öğrencilerinin kendisinden çok farklı, mükemmel, acımasız ve züppe olduklarını düşünüyor. Utangaçlık sorununu da eklersek okulun açılış günü tam bir kabus.. Ustaca planladığı kaçışı! sırasında tanıştığı Lucas'a karşı hissettiği çekim sayesinde okulun ilk günü onun için tamamen farklı bir hale geliyor. Akademi gotik ve tamamen kapalı bir yapı, korunaklı geniş bir arazi içerisinde izole edilmiş. Öyle ki telefonlar bile çekmiyor.
Hikayenin vampir hikayesi olduğunu bizler bildiğimiz için neredeyse ortalara kadar vampirlerden bahsedilmemesi basit düşünülmüş bir şaşırtma olmuş bence. Sonuçta Bianca özel bir vampir, bunu bilerek yetişiyor ancak sanki bir insan öğrenci gibi aktarıyor bize gariplikleri.. ( Herkesin yemeklerini odalarında yemesi gibi.. ) Bu açıdan hayal kırıklığına uğradığım için 1 puan kırdım.
Vampirlerle karışık insanların okuduğu bu okulda, vampirler günümüze uyum sağlamaya çalışıyor ve insanlardan sırlarını saklıyorlar. Bu da aslında insanların güvende olmadığı bir okulda okumak için yüksek paralar ödemeleri anlamına geliyor. Bianca'nın aşık olduğu Lucas'ın düşman askeri olduğu öğrenilince işler karışıyor. Bianca'nın kendi türü ile düşmanları arasında tercih yapması gerekiyor.
Sonuçta eksikliklerine rağmen hikayeyi ve kurguyu sevdim. Hemen ikinci kitabını okumaya başladım. Serinin devamında yazarın bu eksiklerini kapatacağını umuyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder