Puanım 5/5
Isla ve Mutlu Son, hem tatlı bir aşk hem gerçekçi bir dostluk hem de John Green ve Rainbow Rowell sevenlerin ellerinden bırakamayacağı bir "ilk aşk" hikâyesi.
Aşk onları bir yaz günü, asla uyumayan şehrin sokaklarında yakalamıştı… Ama ya ona sahip çıkmak düşündükleri kadar da kolay değilse?
Romantizme umutsuzca inanan Isla, lise birinci sınıftan beri kendini çizdiği karikatürler arasında kaybetmiş Josh'a âşıktı. Yaz tatili esnasında Manhattan'da yaşanan tesadüfi bir karşılaşma sonrasında Isla belki de aşkın o kadar da uzakta olmadığını fark etmişti. Ancak yeni okul yılının başlamasıyla Isla ve Josh, her genç çiftin karşılaştığı güçlüklerle yüz yüze gelmek zorunda kalmışlardı: ailevi sorunlar, gelecek kaygısı ve birbirlerinden ayrılmak zorunda kalabilecekleri gerçeği.
Bu içinizi ısıtacak, tatlı aşk hikâyesi New York sokaklarını, Paris'in büyülü havasını ve Barcelona'nın ateşli atmosferini yansıtırken, sevilen başka iki çifti de yeniden okurla buluşturuyor: Anna ve Etienne, Lola ve Cricket.
"Gerçekçi karakterler, zekice yazılmış diyaloglar ve büyüleyici bir aşk hikâyesiyle Isla ve Mutlu Son yazarın hayranlarının gönüllerini fethedeceği gibi, yazara kesinlikle yeni hayranlar da kazandıracak." -School Library Journal, starred review-
"Stephanie Perkins'in karakterleri tam da bizim istediğimiz gibi, ama gerçekte ve temelli âşık oluyorlar." -Rainbow Rowell, Eleanor & Park ve Fangirl'ün ödüllü çoksatan yazarı-
"Etkileyici genç karakterler ve sürükleyici bir aşk hikâyesi. İlk aşkın tüm fiziksel ve duygusal etkilerini okura yeniden yaşatacak büyüleyici bir roman."
-Kirkus Reviews-
"Baş döndürücü ve duygusal… Renkli ve hazır cevap karakterler, sürükleyici bir kurgu, Stephanie Perkins her defasında daha başarılı bir anlatımla geri dönüyor."
-RT Book Reviews, Top Pick-
Stephanie Perkins'in yarattığı karakterlerin masumiyetini, samimiyetini ve içimizden olmalarını o kadar seviyorum ki.. Öncelikle hikayeye bayıldım. Lola ve Anna'nın geldiği son kısmı ise büyük bir coşku ile okudum. Yazar tüm karakterlerin aynı yerde buluştuğu bir devam hikayesi yazsa tadından yenmez.
Isla, Josh'u gördüğü an ona aşık olduğunu anlıyor, Josh'ta öyle ama 3 yıl boyunca çeşitli nedenlerle bunu geri plana itiyorlar. Öyle ki Isla bildiğiniz platonik aşık.. Bu seferki ana karakterimiz Isla müthiş utangaç, kendi dünyasında kapalı bir kız.. Güvensizliklerini yazar o kadar güzel işlemiş ki bir an liseye döndüğümü hissettim.
Josh'u zaten önceki kitaptan tanıyoruz ancak ana karakter olunca iç dünyası ve vurdum duymazlığının altını görebildik ve bir o kadar daha sevdim. Aşk hiç bir zaman kolay olmaz ancak bu çiftin aşkları daha en başında çok büyük bir ayrılıkla sınanıyor ki evlerden uzak.. Her şeye rağmen risk alıp birbirlerini bulmalarına bayıldım.
Romantizmin yanı sıra yine sağlam bir dostluk ve kardeşlik hikayesinin bulunması çok güzeldi. Kurt, en yakın arkadaşı ki kendisi otizmli hikayede az olmasına rağmen çok sevdim. Öyle ki insanın her zaman etrafında kendisine gerçekleri olduğu gibi söyleyecek birisinin olması harika olurdu. Kardeşi Manhattan ile olan ilişkisi kardeşliği çok güzel anlatmış. Kısacası sade anlatımı ve karakterlerine bayıldım.
Alıntılar
'' Onun senden, senin ondan hoşlandığın kadar hoşlanabileceğine inanamadın asla. Seni bırakacağından korkuyordun. O yüzden önce senin onu bırakabileceğin bir konuşma başlatmak için o kavgaları çıkardın.''
'' Aynı anda çok fazla duyguyla doluyum. Kıskançlık. Hüzün. Öfke... Sevgilimi tanıdığımı sanıyordum ama görünüşe göre elimde sadece flu şipşak bir fotoğrafı varmış.''
'' Bunu içinde sen olduğun için sevdim. Hem güzel hemde çirkin kısımlarla beraber. Seni seviyorum. Her şeyini seviyorum.''
Yazarın Diğer Kitapları;
1) Anna And The French Kiss
2) Lola ve Komşu Çocuk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder