2016/03/07

Tanrı ve Canavarların Düşleri Kitap Yorumum


Tanrı ve Canavarların Düşleri - Laini Taylor
Puanım 5/4
Bir varmış bir yokmuş, Bir melekle bir şeytan ellerini yüreklerine bastırmış ve kıyameti başlatmış.

İki dünya amansız bir savaşın eşiğinde. Karou, Kimera isyanının başına geçiyor ve gelecek, artık tamamen onun ellerinde. Peki ufukta daha da büyük tehlikeler belirirken Karou ve Akiva, tanrı ve canavarlara direnecek kadar güçlü kalabilecek mi?

"Dikkat! Bu seri yoğun fantastik yetenek içerir!" 
-Los Angeles Times-


Öncelikle şunu belirtmeliyim ki uzun zamandır okuduklarım arasında okuma süresi en uzun olan kitap oldu. Yaklaşık 8 gündür okuyorum. Serinin ilk iki kitabına bayılmıştım ve üçüncüsünü de beklememek için ingilizce okuma listeme almıştım. 

İyi ki öyle yapmışım ancak araya başka kitaplar sıkıştırsam ve biraz özlesem daha iyi olurdu. Bize de yaranılmaz zaten serilerde beklesek yaa çok uzadı deriz.. Arka arkaya okuyunca da çok bunaldık olur.. 

Yazar bu kurguyu öyle ince işlemiş ki Yüzüklerin Efendisi'nin kurgusunu hatırladım. Onu da okurken bazı bölümlerde zorlanmıştım. Çoklu anlatım olduğunda, en önemli noktada ara verip başka bir anlatıcıya geçiyor ki bu beni delirtti. 

Kitabın geneline gelirsek, final kitabına göre daha farklı olabilirdi, kesinlikle yazar ters köşe üstüne ters köşe yapmış. Bu kadar zekice ve eksiksiz kurgu oluşturan yazarlardan korkulur.

Fantastik kitaplar çok okununca yazarlar artık sıradan aşk hikayelerinde karakterlerden birini vampire dönüştürüp, fantastik diye sattığı şu dönemde bu kadar dolu bir kitap okumak beni çok memnun etti. Kitabın TR'de çıkış tarihine ne kadar var bilmiyorum ve okuma zevkinizi de kırmak istemediğim için çok fazla hikayeyi anlatmayacağım. Spoiler yemeden neler aktarabilirim ona uğraşacağım. Spoiler kaçarsa şimdiden affedin.

Hikaye ilkinin kaldığı yerden devam ediyor yine.. Chimera ile Seraphim'lerin birlikte yaşamaya alışması ve bu sırada birbirlerine güvenmeyi öğrenmeleri üzerine bayağı bir giriş yaptıktan sonra, Stelian'lar olaya dahil oluyor. Onları da sevsem mi, nefret mi etsem bilemedim. Ziri ikinci kitapta Kurt'un bedenine geçmişti ki bunun ne kadar isabetli bir karar olduğunu bu kitapta daha iyi anlıyoruz. Kitabın sonunda yazarın Karou ile Akiva'nın buluşmasını uzatmasına anlam veremedim.

Bu kitapta lades kemiği ve umudun önemi iyice gün yüzüne çıkıyor ancak yinede ben şu Brimstone'un dilekçiklerinden tercih ederim. Artık sadece kaşındırma amaçlı olanlar mı olur yoksa bir Gavriel'im olsa da uçsam mı ozaman karar veririm.

Tolkein, Yüzüklerin Efendisi'nde hikaye sonunda en sevilen karakterlerin hepsine mutlu son yazdığında ''Böyleymiş onların kaderi'' deyip bitirmişti. Üç kelimede bu anlatılabiliyor. Bir puanı sonu için kırdım zaten.. Birde yeni katılan karakter Eliza var ki, kitabın başında çok fazla yer işgal ediyordu ve ben nedenini anlayamamıştım. Evet çok gerekliymiş ama sonlara gelene kadar ben bu yüzden yazara saydırdım. Bu iki aksilik dışında hikayeye ve final kitabına bayıldım. Kesinlikle beklendiğine değecek bir kitap geliyor.

Serinin ilk 2 kitabı yorumlarım;
2) Kan ve Yıldız Işığı Günleri

En sevdiğim karakterler şaşırtıcı ama Liraz ve tabii ki Ziri oldu. Zuzana ise forever! Mik'le ikisi nasıl güzel bir çift yine bayıldım. Meleklerle, Chimera'ların ortak savaşı ve yeni gelecek kurma çalışmaları gerçekten umut vericiydi. Birde filmi çekildiğinde yeni yaratık katıldı kurguya Stormhunters (Fırtına Avcısı) sanırım çok merak ettim. Dünya'da meleklerle geçen kısmın ise çok daha aksiyonlu olacağını hayal etmiştim. Çok durağan bir şekilde gelişti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Online Okuyucular;