2015/12/21

AMY HARMON - BİR BAŞKA MAVİ- YORUM


AMY HARMON - BİR BAŞKA MAVİ
Puanım 5/4,5
Blue Echohawk kim olduğunu bilmiyordu. Gerçek adından ya da doğum gününden bihaberdi. İki yaşında terk edilmiş, bir başıboş tarafından büyütülmüş ve on yaşına kadar okul yüzü dahi görmemişti.

On dokuz yaşına geldiğinde, yaşıtları üniversiteye ya da yeni hayatlarına doğru giderken, Blue hâlâ lise son sınıftaydı. Annesiz, babasız, inançsız ve geleceksiz Blue Echohawk aynı zamanda zorlu bir öğrenciydi. 

Sertti ve kendi bildiğini okuyordu. Ayrıca son derece çekiciydi. Yani, genç bir İngiliz olan ve sorun çıkaranları kanatları altına almaya meyilli ve Blue'yu çözmeye kararlı tarih öğretmeninin tam tersiydi.

Âşık olmak, kim olduğunuzu bilmediğinizde zor olabilir. Kim olduğunu ve sizinle neden birlikte olmaması gerektiğini tam olarak bilen birine âşık olmak ise imkânsızdır

"Şimdiye kadar bir karaktere hiç bu kadar bağlanmamıştım. Mendillerinizi kapın ve uzunca bir süre oturmaya hazır olun, çünkü bu kitabı bitirene kadar bırakmak istemeyeceksiniz!
Yazarın ülkemizde yayınlanan ikinci kitabıymış. Ben henüz ilkini okumadım. Kitabın kapağını çok sevdim. Kitabın duygusal şiddeti çok yoğun ama okurken ağırlık hissetmiyorsunuz çünkü karakterimiz çok güçlü, herşeye rağmen gülebilen bir kız. Bu yönüyle en sevdiğim kadın karakterler arasına girdi. 

Yetiştirilmesi esnasında sürekli terk edilen ve varlığını umursamayan bir kadınla aynı evde yaşamak zorunda kalan Blue çareyi çok sert bir kabuğun altına saklanarak bulmuş. Devlet yetkilileri tarafından bulunduğunda 10 yaşlarında olduğu düşünülen o yaşa kadar sadece babası olduğunu zannettiği ancak onu bulan ve yetklililerden korktuğu için yanında tutan, her şeye rağmen onu seven kızıl derili, bir kuş gözlemcisi ile birlikte bir karavanda seyyar yaşayan Blue aslında kendi adının Blue olduğundan bile emin değil.

Bulunduğunda hiç bir eğitim almamış olduğu için ölen babasının kız kardeşinin yanına yerleştirildiğinde okula yaşıtlarından daha büyük başlıyor. Bu da 19 yaşında hala liseye gittiği anlamına geliyor. Babasından öğrendiği tahta, oyma heykeller yapıp bunları satarak aynı zamanda geçimini sağlayan Blue kimseye güvenmiyor, okulun en korkulan kızı (çünkü kendi en sert olursa kimsenin onu kıramayacağını düşünüyor). Okula yeni gelen tarih öğretmeni Wilson, Blue'nın zırhında ki çatlakları farkediyor ve bir süre sonra bu garip kız hakkında ki gerçekleri de öğrenmesinin etkisiyle ona nasıl yardım edeceğini bulmaya çalışıyor. Wilson, yeni öğretmen olmuş, yaşı genç ve yakışıklı, aristokrat denebilecek zengin bir ailede büyümüş, kibar bir genç. Tabii onun da içinde çözmesi gereken sorunları var.

Bir felaketle hamile kalan Blue'nun ona yardımcı olacak kimsesi olmadığı için Wilson yeni aldığı ve dairelerini kiraladığı evinde  ona uygun küçük bir yer olduğunu ve onu kiralayabileceğini söyleyince bu umuda dört elle sarılan Blue, çocuğunu evlatlık vermeye karar veriyor. Yaptığı heykelleri çok beğenen Taffi (Wilson'un kardeşi) sayesinde eserlerinden daha yüksek kazanmaya başlayan Blue'nun geleceğine yön vermesi, hayatta kalma çabası, bebeği için yapması gerekenler, Wilson'ın yardımı ile kendi ailesini bulma çabası,.. Tüm duygusal karmaşasını hissederken umudun ve neşeninde hiç eksilmediği muhteşem bir kitap olmuş.

"Bir varmış bir yokmuş. Yuvasından atılmış, istenmeyen küçük bir karatavuk varmış. Terk edilmiş. Sonra bir Şahin onu bulmuş ve onu kapıp uzaklara taşımış. Onu yuvasına almış, ona uçmayı öğretmiş. Ama bir gün Şahin eve gelmemiş ve küçük kuş tekrar yalnız kalmış, tekrar istenmeyen olmuş. Uzaklara uçmak istemiş."
"Bir varmış bir yokmuş. Bir yuvaya konulmuş küçükbir kuş varmış. İstenen. Sevilen. Ve korkmayan.Çünkü bir şahin olduğunu biliyormuş. Güzel birkuş olduğunun, değer verildiğinin ve sevgiyi hakettiğinin farkındaymış..." 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Online Okuyucular;