KARANLIK TAÇ /SARAH J MASS
Puanım 5/5
Karşınızda Kralın Şampiyonu Celaena Sardothien. Güzel Ölümcül Efsanevi Celaena şeytanın buyruklarını yerine getiren zalim bir suikastçı mı? Gerçek sevgiyi arayan tutkulu bir âşık mı? Kralın bir numaralı suikastçısı olan Celaena, sarayın en korkulan kadını. Ne kadar kan dökerse o kadar özgür olabiliyor. Ama üstlendiği her ölüm, söylediği her yalan, sevdiklerini tehlikeye bir adım daha yaklaştırıyor. Yüzbaşı Westfall ve Prens Dorian onu korumaya devam etseler de, Celaena korkunç bir gecede, büyük bir trajedi yaşayacak. Celaena ne için savaşacak: Özgürlüğü mü, kalbi mi yoksa krallığının geleceği için mi?(Tanıtım Bülteninden)
'Spoiler İçerir'
Serinin ilk kitabını okuduğumda aslında bu kadar güzel ve hareketli bir ikinci kitap beklemiyordum. Celaena ilk kitapta kralın şampiyonu olmuştu. Bu kitapta da yine hayalet kraliçemiz Elena aktif bir şekilde rol alıyor. Aksiyonu bol olayların oradan oraya uçuştuğu bu muhteşem kitaba neredeyse bir dakika ara vermek istemedim. Seri ikinci kitaplarında ki boşluk burada yok sanırım bu boşluklar aslında seri niyetiyle yazılamayan ancak çok tutan kitapların uzatılması sırasında oluyor.
Celaena bu kitapta Dorian ile arkadaş olmayı seçiyor ve Chaol ile aşık oluyorlar. Ancak beklenmedik bir ihanetle bu aşk rafa kalkmak zorunda kalıyor. Bu kitapta Chaol'u çok sevdim aslında ama karakterinde ki bazı boşluklara da sinir olmadım değil. Bir kere sen kızı zaten oraya suikastçı olsun diye getirmişsin. Kralın Şampiyonu olmanın bir misyonu var. Kızın görevi Kralın verdiği hedefleri öldürmek, eee nasıl bu kadar rahatsız olabiliyorsun anlamadım.
Dorian ikinci planda kaldı gibi görünüyordu ama aksiyon sahneleri ve kendi başına gelenleri çözmeye çalıştığı bölümler güzeldi. Dorian karakterini ben sevdim. Öyle bir babanın böyle bir prens yetiştirmesi enteresan geldi bana..
Tüm krallıkta aniden yok olan büyünün Wyrd işaretleri ile gerçekleştirilebilmesi ince düşünülmüş bir ayrıntıydı. Ve tabii ki Celaena'nın esas kimliğinin ortaya çıkması ki aslında Nehemia'nın başına gelenlerden sonra tahmin etmiştim. O esnada aslında kızımızın biraz pasif ve korkak davrandığını düşünüyorum ki karakterine tamamen aykırı ama bir yandanda henüz 18 yaşında olduğu düşünülünce ve anne babasının öldürüldüğü gün ve devamında yaşadıkları göz önüne alındığında mantıklı oluyor.
Kitabı okurken aklıma 'Cesaret hiç bir şeyden korkmamak değil.Korkunun seni yenmesine izin vermemektir.' sözü aklıma geldi. Sanırım verilmek istenen mesaj buydu. Genelde kitap karakterlerimiz gücünün farkında olup müthiş bir özgüven duygusu aşılar. Bu karakterde bu hepimizin sık sık yaşadığı gibi karışıklık, korku duyguları sonunda öfke ile birleşip yenilmez bir birleşim oluşturuyor. Birde üçüncü ve dördüncü kitabı okurken Celaena'nın kralı neden öldürmediği yada konseydeki tehlikeli kişileri en azından yok etmeye çalışmadığı sorusu geldi aklıma, sanırım orada biraz tutuk davrandı. Sonunda Chaol'un yaptığı fedakarlık ve Celaena'yı güvende tutabilmek için babası ile yaptığı pazarlık çok şaşırttı beni.
Evet hepimiz öğrendik ki Celaena aslında Terrasen'in yaşayan tek varisi ve kraliçesi Aelin Ashryver Galathynius 'muş.Yarı Fae (demi-Fae) ve mavi ateşin varisi yani kullanıcısıymış.
Tabii ki sevgili arkadaşları Chaol ve Dorian krallığın en büyük düşmanı ve kralı engelleyebilecek olan tek güç olduğunu öğrendiklerinde Chaol'un tepkisi ile kitap bitti. O da ne düşüneceğini bilemiyordu. Ancak Dorian zaten biliyordu ve Adarlan'ın gelecekteki Kralı olarak bu onu hiç rahatsız etmedi. İşte Dorian'ı sevme nedenim.
Ve Aelin'in Dorian'a verdiği söz senin için geri geleceğim. Sen benim arkadaşımsın. Bir sözün bu kadar önemli olacağını düşünmemiştim..
Chaol Aelin'i güvende olması için Fae Kraliçesi Maeve'nin yani teyzesinin yanına gönderince rahatlamıştım aslında teyze sonuçta bu yeğenine zarar vermez değil mi? Hele ki kendi ölümsüz ve güçlü bir krallığa sahipken.. Öyle değilmiş onuda üçüncü kitapta okudum ve şaşırdım.
Dorian bir elini çantaya atıp ''Hiç yardım almayacaksın,'' dedi. ''Ele geçirilirsen, yaralanırsan sana ulaşamayacağız. Yapayalnız olacaksın.''
''İdare ederim.'' dedi Celaena.
''Fakat ben edemem. Sen oradayken ben her gün ne halde olduğunu merak edeceğim. Seni... Seni unutmayacağım. Bir saatliğine bile.''
Celaena sessizce ''Geri döneceğim.''dedi. ''Senin için döneceğim.'' O an Dorian, Celaena'nın dillendiremediği başka şeyler, sözlerinin gerisinde daha büyük anlamlar olduğunu sezdi.
Evet ikisinin arkadaşlığı çok güzel ve tabii ki dünyanın kaderi içinde çok önemli ben sanırım Dorian fan club üyesi olabilirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder