2016/01/22

Altın Oğul Kitap Yorumu


Altın Oğul - Pierce Brown
Puanım 5/5
Altın yüzlerden oluşan bir denizde sürükleniyorum. Burada sadece güçlü olan hayatta kalabilir. Sadece akıllı olan yönetebilir. Hâlâ oyun oynuyorum ama bu, oyunların en ölümcülü. Ben yüzyıllardır köleleştirilen halkımın kılıcıyım. Bağışlamayacağım. Ve unutmayacağım.



Mars Enstitüsü'ndeki amansız rekabetten zaferle çıkan Darrow, namı diğer Azrail, yönetici seçkinler arasında saygın bir konuma yükselmiş, en zalim ve zeki Altınlara; Eşsiz Yaralılara katılmıştır. Ancak Darrow onlardan biri değildir: Geleceğin yalanlar üzerine kurulu olduğu, trajediyle dolu, unutamayacağı ve affedemeyeceği bir geçmişi vardır.

Sistemi içeriden yıkma hedefine ulaşmak için herhangi bir Altın değil; en iyi, en güçlü, en zeki, en vazgeçilmez Altın olmalıdır. Halkını aydınlığa çıkarmasının başka yolu yoktur ancak bu yol boyunca attığı her adım, Darrow'un kendi gölgesini biraz daha karartacaktır. 

"İlk kitaptan çok üstün bir devam kitabı; öncülünü akla gelebilecek her bağlamda bir adım öteye taşıyor… Bilimkurgu hayranları için yılın en iyi kitabı olmaya aday."         
-Tor.com-

"Pierce Brown'ın evreninde ilkellik ile yüksek teknoloji yan yana geliyor; aldatmaca ve kahramanlıkların dozu artıyor, macera da asla hız kesmiyor. Darrow ise daha ağır fiziksel ve duygusal çatışmalara giriyor." 
-Amazon.com, Seira Wilson-

"Sürükleyici… Altın Oğul normalde bir üçlemenin son kitabından beklenecek, distopyaları yerle bir eden türde bir macera ve klişelere başkaldıran bir devam kitabı."            
-Entertainment Weekly-

"Hikâyeyi Enstitü'nün dar alanından çıkaran Altın Oğul, Brown'ın edebiyat dünyasındaki ilk eserinden de başarılı bir kitap. Çatışma daha kapsamlı bir boyut kazanıyor ve çocuk oyunu olmaktan çıkıp Güneş Sistemi'nin kaderini belirleyecek gerçek bir savaşa dönüşüyor."           
-Library Journal-

"Kızıl Yükseliş'ten daha tehlikeli; aldatmacaları ve sürprizleri ise onunkiler kadar heyecan dolu. Sonunda ağzınız açık kalacak ve Brown'ın tam anlamıyla özgün, fazlasıyla nefes kesici serisinin sonunu dört gözle bekleyeceksiniz."   
-Booklist-

Bu kitabı okuduktan sonra kesinlikle ikna oldum ki kurgu tamamen özgün, Açlık Oyunları benzetmeleri yazara büyük bir haksızlık olur. Devam kitabı kesinlikle kurguyu almış bambaşka bir yere taşımış. Aksiyon hiç hız kesmeden devam ediyor, sürekli bir sonra ki adımı düşünmekten ana konsantre olmakta zorlandım. Savaşlar bize sadakatlerin ne kadar değişken olabileceğini gösteriyor. 

Kitabımız, ilk kitabın bitiminden üç yıl sonrasında başlıyor. Darrow bu sürede Ares'in Oğulları ile irtibatı kopmuş bir vaziyette akademi eğitimini tamamlamaya çalışıyor ve kendini tüm dostlarından soyutluyor. 

Bir Altın olmadığının bilincinde ancak artık bir Kızıl da değil. Dönem dönem işleri batıracağından korktum ama her hamlesi ile üstün zekasını bir kez daha bize gösterdi Darrow. 

Ta ki son 20 sayfaya kadar. Sen bu kadar önemli bir görevi başarmışsın, azıcık sıksan dişini ne olur? Nedir bu duygusallık.. Çok özenilen Fatih'ler bu kadar duygusal oldukları için kazanmadı bu başarıları sonunda değil mi? Evet bu duygusallığı ve yaptığı en salak, en aptal hatayla sadece kendini değil, ortak amaçları olan insanları da tehlikeye sokmasına deli oldum. Zaten bu gibi bir hatayı ilk kitapta yapmayan bir karakterin şimdi yapması ve her şeyi batırması akıl almaz. 

Kurguda sadece final bölümünde hayal kırıklığına uğradım. Onun dışında mükemmeldi. Hatta bu yaptığı salaklıkla demek ki boşuna Kızıl doğmamışsın, senin doğanda başarı, yönetme yok, tüm içgüdülerine aykırı diye tokatlamak istedim Darrow'u .. 

Bir de büyük aşkı Eo! Eee ne oldu tamam dört yıl sadakat için çok uzunda. O tripler nedir. Belki de ben yanlış hatırlıyordum, vs..

Favori karakterim hala Sevro au Barca .. Ares'in kim olduğu beni şaşırtmadı, ilk kitaptan tahmin ettiğim iki isim vardı.

Üçüncü kitabı Morning Star yurt dışında şubatta basılacakmış bakalım Pegasus ne zaman çevirecek. Kitap öyle bir noktada son buldu ki.. 

''Oğulların beni oymasına izin verdiğimde halkım için hayal ettiğim, istediğim gelecek bu değildi. Dünyaları değiştireceğimi sanmıştım. Hangi aptal ergen düşünmezdi ki?''

''Cennette hizmetkar olmaktansa cehennemde hükümdar olmayı mı tercih ediyorsun?''

''Bütün Altınlar onun gibi olsa, Kızıllar hala toprağı kazmaya devam ederdi fakat Arcos onların amaçlarını bilmelerini sağlardı.''

''Ölmüş fırtına-oğulların çığlıklarının rüzgarda duyulduğu söylenir, ben duyulan şeyin, annelerinin ağıtları olduğuna inanıyorum.''

''Ne kadar yükselirsen o kadar batarsın.''

''Bahçe hatırladığım gibi mükemmel değildi. Eo da değildi. Sabırsızdı. Küçük şeylere öfkelenirdi. Ama o bir kız çocuğuydu. Daha on yedi yaşında bile değildi. Ve verebileceği her şeyi vermiş, yapabileceği her şeyi yapmıştı. İşte, bu yüzden onu daima sevecektim.''

İlk kitabı Kızıl Yükseliş yorumum için tıklayın.










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Online Okuyucular;