Kötü Kızlar Ölmez - Katie Alender
Puanım 5/4
Alexis sorunlu lise yılları geçiren tipik bir öğrenci olduğunu düşünüyordu. Problemli evlilikleriyle uğraşan bir aile, oyuncak bebeklerine kafasını takmış on iki yaşında bir kız kardeş ve kendisinin anti-sosyal, anti-ponpon kız tutumu…
Kız kardeşlerin birbirine yakınlaşmasını sağlayan bir olay sonrasında Alexis, sorunlu hayatının tehlikeli sulara doğru hızla kaydığını fark etmişti.
Kız kardeşi Kasey her zamankinden de tuhaf davranıyordu: Mavi gözleri bazen yeşeriyor, oldukça eski kelimeler kullanarak konuşuyor, hatta zaman zaman kendinden geçiyordu ve bu tuhaf davranışlarının farkında bile değildi.
Oturdukları eski evde de garip şeyler oluyordu: kapılar kendi kendine açılıp kapanıyor, yanmayan ocakta duran su kaynıyor ve fişe dahi takılmamış havalandırma evi buz gibi yapıyordu.
Alexis tüm bunların kendi aklının bir oyunu olduğuna inanmak istiyordu ama basit yanılsamalar olarak düşündüğü bu olaylar giderek ailesi, kendisi ve öğrenci başkanıyla arasında tomurcuklanmaya başlayan ilişki için tehdit oluşturmaya başlamıştı. Alexis, Kasey'i durdurabilecek tek kişiydi ama ya, bu yeşil gözlü kız artık Kasey değilse?
"Bu kitap ışıklar açık uyumama neden oldu! Zekice ve ürkütücü."
-Melissa de la Cruz, Asil Kan serisinin New York Times Çoksatan yazarı-
"Tıpkı Stephen King kitaplarında olduğu gibi, Alender'da da uykunuz kaçacak!"
-Margaret Stohl and Kami Garcia, Muhteşem Yaratıklar serisinin yazarları
"Kötü Kızlar Ölmez tüylerinizi ürperten, unutamayacağınız anlar yaşatan, ustalıkla yazılmış bir roman." -Voya, Starred Review-
"Genç edebiyatı hayalet hikâyelerinden hoşlanan okurlar bu kitabı ellerinden bırakamayacak." -Publishers Weekly-
"Sıradışı ve güçlü karakterler sizi kendilerine bağlayacak."
-Kirkus Reviews-
"Dozunda korku, gerilim ve aşk ile sayfaları hiç durmadan çevireceğiniz, umut vadeden bir ilk roman." -Booklist-
Kız kardeşlerin birbirine yakınlaşmasını sağlayan bir olay sonrasında Alexis, sorunlu hayatının tehlikeli sulara doğru hızla kaydığını fark etmişti.
Kız kardeşi Kasey her zamankinden de tuhaf davranıyordu: Mavi gözleri bazen yeşeriyor, oldukça eski kelimeler kullanarak konuşuyor, hatta zaman zaman kendinden geçiyordu ve bu tuhaf davranışlarının farkında bile değildi.
Oturdukları eski evde de garip şeyler oluyordu: kapılar kendi kendine açılıp kapanıyor, yanmayan ocakta duran su kaynıyor ve fişe dahi takılmamış havalandırma evi buz gibi yapıyordu.
Alexis tüm bunların kendi aklının bir oyunu olduğuna inanmak istiyordu ama basit yanılsamalar olarak düşündüğü bu olaylar giderek ailesi, kendisi ve öğrenci başkanıyla arasında tomurcuklanmaya başlayan ilişki için tehdit oluşturmaya başlamıştı. Alexis, Kasey'i durdurabilecek tek kişiydi ama ya, bu yeşil gözlü kız artık Kasey değilse?
"Bu kitap ışıklar açık uyumama neden oldu! Zekice ve ürkütücü."
-Melissa de la Cruz, Asil Kan serisinin New York Times Çoksatan yazarı-
"Tıpkı Stephen King kitaplarında olduğu gibi, Alender'da da uykunuz kaçacak!"
-Margaret Stohl and Kami Garcia, Muhteşem Yaratıklar serisinin yazarları
"Kötü Kızlar Ölmez tüylerinizi ürperten, unutamayacağınız anlar yaşatan, ustalıkla yazılmış bir roman." -Voya, Starred Review-
"Genç edebiyatı hayalet hikâyelerinden hoşlanan okurlar bu kitabı ellerinden bırakamayacak." -Publishers Weekly-
"Sıradışı ve güçlü karakterler sizi kendilerine bağlayacak."
-Kirkus Reviews-
"Dozunda korku, gerilim ve aşk ile sayfaları hiç durmadan çevireceğiniz, umut vadeden bir ilk roman." -Booklist-
"Ürkütücü ve kesinlikle tüyler ürpertici!" -Xpresso Reads-
Ürkütücü, korkunç, kesinlikle tüyler ürpertici uyarılarını görünce kesinlikle çekingen bir başlangıç yapmıştım. Ancak çokta değildi. Çokta olmamasının nedeni yazarın korkuyu gerektiği kadar kullanmasıydı. Bu yönden çok başarılı buldum.
Hikayelerde Alexis gibi kendini bulamamış, popüler olmayan, aslında kötü olmayıp kendini bu şekilde göstermeye çalışan ve yaralanmamak için umursamazlık duvarını kullanan ergen gençleri çok sık okuyoruz. Bu yönden çok farklı görünmese de Alexis'i sevme nedenim iç sesinde bunu hikayenin başından beri kullanmasıydı. Yani ilgilenmiyorum dediği olayı tarz olması için değil gerçekten ilgilenmediği için söylüyor. Ancak tüm şöhretini mahvedecek olsa da ilgisini çeken popüler insanlarla konuşmaktan çekinmiyor.
Hikayelerde Alexis gibi kendini bulamamış, popüler olmayan, aslında kötü olmayıp kendini bu şekilde göstermeye çalışan ve yaralanmamak için umursamazlık duvarını kullanan ergen gençleri çok sık okuyoruz. Bu yönden çok farklı görünmese de Alexis'i sevme nedenim iç sesinde bunu hikayenin başından beri kullanmasıydı. Yani ilgilenmiyorum dediği olayı tarz olması için değil gerçekten ilgilenmediği için söylüyor. Ancak tüm şöhretini mahvedecek olsa da ilgisini çeken popüler insanlarla konuşmaktan çekinmiyor.
Kardeşine gerçekten çok bağlı ve bunu her fırsatta vurguluyor. Ailesi olarak kurgulanan karakterlere kızmak istedim ama hayatın içinde dağılmamaya çalışırken ki durumları çok yetişkinlere özgüydü. Yinede kızında ki farklılıkları anlamaması enteresan.
Carter ve Megan'a bayıldım. Megan yardımcı olmaya çalışırken kendi geçmişinin çok önemli parçalarını buluyor. Carter'sa gerçekten cesur ve özgüvenli bir çocuk. Alexis ve Megan'ın yetişkinlerden yardım almayı kesinlikle denemesi gerekirdi. O zaman daha inandırıcı olabilirdi çünkü şüphe değil bariz delillerle hareket ediyorlar. Kasey içinse çok üzüldüm. Kendisini yalnız hissettiği vurgulanıyor ancak hissetmese de değişen bir şey olmazdı sanırım.Evlerini mimari anlatımından dolayı çok merak ettim ve kitabın kapağına bayıldım.
duruyor. Ama ön verandadaki kolonlar neoklasik, tamamen... hatalı.""Sağrılı çatıya hiç girmeyeceğim bile. Tamamen İkinci İmparatorluktan."
Ancak hikayede eksikler kesinlikle vardı yine de beni çok rahatsız etmedi.
Seri üç kitaptan oluşuyor. Bu birincisiydi. Diğer kitapları olduğuna göre kesinlikle yok edilmemiş hayalet. Ee zaten yüzyıllardır profesyonellerin bile yok edemediği varlığı 15 yaşında iki kızın hemen yok etmesi absürt olurdu.
''Olayın zihnimde belirmesini gözlerimle görebiliyordum. Kızın ağaca tırmanması, bir grup zorba çocuğun ona bağırması, onunla alay etmesi ve güzel elbisesini yırtacağını söylemesi.''
''Ellerinde ve sesinde titremeyle yüzünü bana döndü. "Alexis," dedi, "en son biri bana o şekilde baktığında..." "Bin dokuz yüz doksan altı yılıydı," diye fısıldadı.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder