Kızıl Tepe Kitap Yorumum

Kızıl Tepe - Jamie McGuire

Puanım 5/4

Tatlı Bela ve Ayaklı Bela'nın yazarı, New York Times Bestseller listesinde bir numaraya adını yazdırabilmiş Jamie McGuire'in merakla beklenen son kitabı Kızıl Tepe, heyecanı ve sürükleyiciliği başarıyla harmanlanmış bir kıyamet sonrası öyküsü.

Âşık Olduğunuz Kişiyi Hayatta Kalmak İçin Öldürmek Zorunda Olduğunuzu Bilseniz Ne Yapardınız? 

İki kızını yalnız başına yetiştirmek için çabalayan Scarlet; evli olsa da âşık olmanın ne demek olduğunu unutmuş, tek yaşama nedeni küçük kızı olan Nathan ve tek derdi kız kardeşi ve erkek arkadaşlarıyla yapacakları hafta sonu kaçamağı olan üniversiteli bir genç kız olan Miranda… Dünyayı etkisi altına alan bir salgın patlak verdiğinde bu üç kişinin hayatı beklemedikleri şekilde kesişir ve artık tek amaçları vardır: Bu yeni ve acımasız dünyada hayatta kalabilmek.

"Sürükleyici bir kıyamet sonrası hikâyesi… McGuire etkileyici detaylar ve güçlü karakterlerle başarısını bu türde de kanıtlıyor."    - Booklist-

"Ürkütücü, sürükleyici ve son derece gerilimli."    -Closer Magazine-

Bu yazardan kesinlikle beklemediğim türde bir kitap olmuş. Yürüyen zombiler ve tam anlamıyla dünyanın sonunu işlemiş bu kitabında.. Hele birde benim gibi Walkin Dead tutkunuysanız çok rahat kafanızda canlandırabileceğiniz, başarılı, akıcı ve sürekli sizi tetikte tutacak bir hikaye..

Alman bilim adamı, insanları öldükten sonra diriltme ile ilgili araştırmalar yaparken bunu başarıyor ancak bir sorun var ki geri dönen insanlar zombiler ve diğer insanlara saldırıyorlar. Bir anda tüm dünyaya yayılan salgın nedeniyle sıradan yaşamlarını kaçışa ve kurtuluşa bağlayan üç farklı karakterden tarafından anlatılıyor hikaye..

Hepsinin amacı bir şekilde Kızıl Tepe'ye gitmek. Scarlet radyolog olarak çalıştığı hastaneden profesörünün evine daha önce çeşitli işler için gitmişti ve oranın neredeyse bir sığınak gibi korunaklı olduğunu biliyordu. Kızlarını o gün babalarına veren ve kendini hastanede işine kaptıran Scarlet bir anda herşeyin allak bullak olması ile kızlarını bulmaya ve Kızıl Tepe'ye ulaşmaya çalışıyor ancak bu beklediği gibi gitmiyor. Tüm iletişimin kesilmesi, şehirlerin kapatılması ve güvenlik güçlerinin rastgele insanları öldürmesi derken kendini bir çıkmazda buluyor.

Duvardan bir kaç resmi indirip elimdeki teneke kutuyu salladım. İşaret parmağımı spreyin düğmesine bastırınca bir tıslama sesi geldi, büyük, siyah, hemen göze çarpan harflerle yazdım.
KIZIL TEPE
BEKLEYECEĞİM
ANNENİZ

Nathan ise karısı tarafından terk edilmiş ve küçük kızını korumaktan başka bir isteği olmayan sessiz bir babadır. Kıyamet günü araba ile kendisi ve kızı için güvenli bir yer ararken öncelikle kızının dayısına gider. Ancak orada gelişen olaylar hem güvenliğin olmaması hem de gıda sıkıntısı yüzünden kızını koruyamayacağını düşününce yönünü Kızıl Tepe'ye çevirir.

Miranda ise kız kardeşi ve erkek arkadaşlarıyla babalarını ziyarete Kızıl Tepe'ye yola çıkmışken, bir anda saldırıya uğrarlar. Klasik üniversite öğrencileri olan grup olayların ciddiyetini fark edince, hayatta kalma savaşına girişir.

Karakterlere zaman zaman sinir oldum. En merak ettiğim Scarlet'in kızlarının akibeti oldu. En sevdiğim ise herhalde Nathan olabilir. Kendini ve çocuklarını korumak, kurtarmak için ne kadar ileri gidebilirsin. İnsanlara yardım etmek ya da etmemek. Herkesin içinde ki bencilliğin ve yaşam arzusunun ortaya çıkmasının harmanlandığı güzel bir kitap olmuş. Ancak bana çok fazla Walking Dead dizisini anlattı olay örgüsü olmasa da salgın ve takibi..